17 Mayıs Cuma, 2024

Felsefe Yazıları

Benzer Yazılar

Bir Felsefe ve Din Çatışması Örneği: Errores Philosophorum

EDİTÖR:
Meliha Çakır

Giriş

İslam filozoflarının düşünceleri tercüme yoluyla 12. ve 13. yüzyıllarda Batı’ya aktarılmıştır. İslam dünyasında olduğu gibi felsefi düşüncenin vahye uygunluğu Batı’da da tartışılmış ve bu yönde dönemin ünlü teologları tarafından reddiyeler yazılmıştır. Hristiyan vahyini korumak amacıyla ortaya çıkan reddiye türü bu eserler Ortaçağ Batı Düşüncesine canlılık katmıştır. İslam filozoflarına yönelik ilk reddiye Thomas Aquinas’a (1225-1274) ait Summa Contra Gentiles adlı eserdir. İslam filozoflarına yönelik özellikle Meşşâî filozoflara karşı bir diğer eser ise Errores Philophorum’dur. Bu eser Thomas Aquinas’ın öğrencisi Romalı Giles’e (1247-1316) aittir.  Bir Ortaçağ Batı Düşüncesi ürünü olan Errores Philosophorum felsefe ve din çatışmasını gözler önüne seren bir çalışmadır. Hristiyan inancını Aristoteles’e karşı müdafaa eden bu eser felsefenin din karşısındaki konumunu da ortaya sermektedir.

Romalı Giles  

13. yüzyıl Ortaçağ Avrupa düşünürlerinden biri olan Romalı Giles 1247 yılında doğmuştur. Hayatına dair tafsilatlı bir bilgi bulunmamaktadır. Gençliğinde Aziz Augustinus Keşişler Tarikatına mensup olmuştur ve hayatı boyunca bu oluşum için çalışmıştır. Bu oluşum tarafından teoloji ve felsefe eğitimi için Paris Üniversitesi’ne gönderilmiştir. Paris Üniversite’sindeki eğitim gördüğü 1269-1272 yılları arasında Thomas Aquinas’tan ders almıştır. Paris Üniversite’sindeki eğitimi sırasında Liber Contra Gradus Pluralitatem Formarum (Suretlerin Çokluğuna Karşı Bir Kitap) adlı tez çalışmasından ötürü 1277 yılında Başpiskopos Tempier tarafından kınama almış ve eserini çekmesi istenmiştir. Giles eserini çekmeyi kabul etmeyip Paris’ten ayrılmış ve Toskona’ya yerleşmiştir. 1285 yılında diplomasını almak için geri dönmüştür. 1287 yılında tekrardan teoloji alanında dersler vermesine izin verilmiştir.1285-1291 yılları arasında Aziz Augustinus Keşişler Tarikatı Kürsüsü başkanlığını yürütmüş aynı zamanda Fransa kralının oğlu IV. Philip’in eğitmenliğini üstlenmiştir. Papa 14. Benedict tarafından Doctor Fundatissimus (Üstad-ı Azam) unvanı verilmiştir. 1316 yılında Avignon’da ölmüştür. ( Lambertini, 2019)

Romalı Giles’in düşünce dünyası ve eserleri üç periyotta incelenmektedir. Birinci periyot hayatının 1277 yılından öncesidir. Bu dönemde Thomas Aquinas, Aristoteles, İbn Sînâ, Gazzâlî, İbn Rüşd’ü okumuştur. Romalı Giles’in okuduğu İslam filozoflarının eserleri yukarıda da bahsedildiği üzere Arapçadan Latinceye olan çevirilerdir. (Lambertini, 2019) Paris Üniversitesi’ndeki sanat hocalarının müfredatı esnasında İbn Sînâ’nın Şifâ’sının İlahiyat bölümü, Gazzâlî’nin Maḳāṣıd’ul Felasife, ve İbn Rüşd’ün Aristoteles Metafizik, Fizik şerhleri okutulmuştur. Bu eserler Paris Üniversite’sinde felsefe okuyan sanat hocaları ve kilise teologları arasında muhalif bir tutuma yol açmıştır. Paris Üniversite’sinin sanat hocalarının İslam felsefesi temelli Aristoteles felsefesine ilgisi 1268 yılında Aquinas’ın Summa Contra Gentiles adlı eserini yazmasına sebebiyet vermiştir. Peşinden gelen 1270-77 Etienne Tempier Paris kınamaları bu dönemdeki sanat hocalarının felsefi pozisyonları ile alakalı olmuştur. ( Lambertini, 2019) Bu dönemde Giles İslam filozoflarının bahsi geçen eserlerini okumuştur.

Düşünce dünyasının ikinci periyodunda 1277-1285 yılları arasında St. Anselm okumaları yapmıştır. 1285’ten ölümüne kadarki döneme rastlayan üçüncü periyodda Augustine ve Proclus okumaları yapmıştır. (Lambertini, 2019) Paris Üniversitesi’nde öğrencilik yaptığı dönemden itibaren eserler kaleme almış,  Aristoteles’in Mantık, Retorik, Fizik, Ruh Üzerine, Oluş ve Bozuluş Üzerine, Metafizik ve Etik eserlerine şerhler yazmıştır. Birçok eser kaleme alan Giles’in eserlerinden yalnızca On Ecclesiastical Power: A Medieval Theory of World Goverment (Kilisenin Kudreti Üzerine: Dünyaya İlişkin Bir Ortaçağ Teorisi), Theorems on Existence and Essence (Varlık ve Öz Üzerine Teoremler) ve Errores Philosophorum eserleri İngilizceye çevrilmiştir. (Akdağ, 2016, s. 226.) Giles’in Errores’i Özcan Akdağ tarafından Filozofların Yanılgıları ismiyle Türkçeye kazandırılmıştır.

Errores Philosophorum

Errores Philosophorum, İslam filozoflarının eserlerinin Batıda tercüme yoluyla aktarılmasının bir getirisi olarak özellikle 1240, 1270, 1277 yıllarında Paris ve Oxford’ta oluşan tepkilerin etkisiyle ortaya çıkan reddiye türü eserlerden birisidir. (Giles of Rome, 1944, s.iii.) Thomas Aquinas’ın Summa Contra Gentiles’i ile başlayan bu tepki Errores ile devam etmiştir. Nicolous Eymerich (1316-1399)  Directorium Inquisitorum adlı eserinde Errores’ten birçok alıntı yapmış ve eserin günümüze ulaşmasında yardımcı olmuştur. Errores Philosophorum ilk defa Giles döneminde basılmıştır. Otantikliği konusunda ittifak vardır. Errores Philosophorum’un 1260-1274 yılları arasında yazıldığı sanılmaktadır. Bazı araştırmacılar tarafından 1265 yılları arasında yazıldığı konusunda bir tahmin olsa da bu tarihin zayıf bir ihtimal olduğu belirtilmektedir. Çünkü söylenen tarihlerde Giles yirmi yaşındadır. Aristoteles, İbn Rüşd, İbn Sînâ, Gazzâlî, Kindî ve İbn Meymun’u çevirilerinden okuması, yoğun bir felsefe ve teoloji eğitimi alması düşük bir ihtimaldir. Biyografisi göz önünde bulundurulduğunda Errores’in 1270-1274 yılları arasında yazılması kuvvetle muhtemeldir. (Giles of Rome, 1944, s.iii.)

Errores yazılırken Giles Aristoteles’in Fizik I, IV, VIII, Gökyüzü Üzerine I, Oluş ve Bozuluş I, II, Meteoroloji, De Anima I, Metafizik VII, VIII eserlerinden alıntı yapmıştır. Alıntılara dikkat edildiğinde Giles’in Aristoteles’e aşinalığı saptanmaktadır. Lakin çoklu alıntılar yapmasından ötürü Giles’in hangi çevirileri kullandığına dair zorluklar saptanmaktadır. Arapça-Latince çeviriler kullandığı gibi Yunanca-Latince çeviriler de kullanmıştır. John Riedl’in İngilizceye kazandırdığı eserin giriş bölümünde bu hususta kanıtlar sunulmaktadır. İbn Rüşd ile ilgili kısımda İbn Rüşd’ün Fizik III- VIII, De Anima III, Metafizik II, VII, XI, XII şerhlerini kullanmıştır. İbn Sînâ ile ilgili bölümde ise Giles Kitâbuş-Şifâ külliyatının Metafizik kitabının 13. bölümünden alıntılar yapmıştır.

Giles İbn Sînâ külliyatını Dominicus Gundissalinus ve İbn Davud (1100-1180) (Johannes Hispanlensis) çevirilerini kullanmıştır. Gazzâlî’de ise Maḳāṣıd’ın eksik tercümesinin Latince versiyonunu alıntılamıştır. Kindî’de ise Sihir Sanatları Teorisi Üzerine (De Theorica Artium Magicarum) risalesini okumuş ve bu eserden alıntılar yapmıştır. Son olarak İbn Meymun’dan alıntıları Kafası Karışıklara Bir Rehber (De Expositine Legis) eserinden yapmıştır.   Eleştiri yaparken kullandığı kaynaklar ise ilk olarak Katolik inancıdır ki eleştirilerin temelinde bu inancı savunmayı amaçlamıştır. Kutsal kitap savunma amaçlı yaptığı alıntıların en önemlisidir. İkinci olarak azizlerin görüşlerini kaynak olarak kullanmaktadır. Teolojik önermeleri Yuhannâ ed-Dımaşkî (676-749) ve Augustine’den (354-430) almaktadır. Eser incelendiğinde görülüyor ki Giles’in Errores Philosophorum’da kendine ait bir düşüncesi yoktur. Eserin muhteva ettiği tüm argümanlar ve eleştirirler kendisinden öncekilerin öğretileridir. (Giles of Rome, 1944, s.xlv.)

Romalı Giles eserine başlamadan önce Aziz Augustine Tarikatının bir kardeşi olarak bu eserde bulunan yanılgılara cevap vereceğini bildirmektedir. Mensubu bulunduğu tarikatın öğretileriyle yazdığını göstermektedir.  On üç bölümden oluşan küçük hacimli bu eserde yanılgıya düştükleri bahis konusu olan filozoflar sırasıyla Aristoteles, İbn Rüşd, İbn Sina, Gazzali, Kindi ve İbn Meymun’dur. Errores’te ilk bölümü Aristoteles’e ayıran Giles, eserine Aristoteles’in “Hiçbir şey yoktur ki önceki bir hareketin sonucu olarak meydana gelmemiş olsun” ilkesinden başlamış ve tüm yanılgıları bu ilkeye bağlamıştır. Bu ilke sonucu âlemin, hareketin ve zamanın ezeliliği meselesini filozoflar gündeme getirmişlerdir.

Eserin İçeriği

On dört meselede Aristoteles’in Fizik, Oluş ve Bozuluş, Metafizik eserlerinden alıntılar almış ve bölümün sonunda Kitab-ı Mukaddes’ten ayetle (Daniel, VII, 10) âlemin ezeliliği meselesinin imkânsızlığını göstererek filozofları çürütmektedir. Giles’e  göre Âlemin ezeliliği meselesi Hristiyan vahyine aykırı sofistik bir argümandır. İkinci bölümde ise Aristoteles’in yanılgıları on dört madde halinde sıralanmıştır. Üçüncü bölümü de Aristoteles’in bu ilkesine hasredilmiştir. Tanrı’nın iradesine helal getiren bu ilke sebebiyle Aristoteles düşüncesine sahip filozofların yanılgıya düştüklerini ifade etmiştir. (Giles of Rome, 1944, s.1-11.)

Eserin dördüncü bölümü, İbn Rüşd’ün yanılgılarını içermektedir. Giles Errores’te İbn Rüşd’ü şârih (commentator) olarak isimlendirmektedir. Filozofun yanılgılarını on iki meselede ele alan Giles’e göre İbn Rüşd Teslise karşı çıkarak takipçisi olduğu Aristoteles’in yanılgılarının devam ettiricisi olmasının yanında bu meselede de yanılgıya düşmüştür. Beşinci bölümde özet halinde İbn Rüşd’e ait yanılgılar sıralanmaktadır.(Giles of Rome, 1944, s.14.)

Altıncı bölüm İbn Sina’nın yanılgılarına hasredilmiştir. İbn Sina’yı sudur temelli yaratma anlayışından ötürü eleştiren Giles, Tanrı’nın özgür iradesini kısıtladığından ötürü İbn Sina’nın yanılgıya düştüğünü ifade etmiştir. Farklı olarak nübüvvet görüşlerinden dolayı Giles ’in eleştiri oklarının hedeflerinde olan filozof nübüvveti tabi bir yeti olarak görmesiyle yanılgıya düşmüştür. Mutluluğun ilahi lütuf değil de insanın kendi çabalarıyla olabileceği görüşüyle de yanılgıya düşmüştür. Yedinci bölümde ise İbn Sina’nın yanılgılar maddeler halinde özetlenmiştir. (Giles of Rome, 1944, s.25-39.)

Sekizinci bölüm Gazzâlî’nin yanılgılarını ele almaktadır. Giles Gazzâlî’yi İbn Sina felsefesini özetleyen (Summarizer) bir filozof olarak değerlendirmektedir. Meşşâî filozoflarının Tanrı-evren-insan görüşlerini paylaştığı için Giles’e göre Gazzâlî de diğerleri gibi yanılgıya düşmüştür. Ortaçağ Avrupa düşüncesinde teorik felsefe özeti olarak kullanılan Maḳāṣıd ’tan alıntılar yapan Giles Gazzâlî’yi Tanrı’dan kötülüğün sadır olamayacağı görüşünden dolayı eleştirilmiştir. Augustine’nin Tanrı’nın kötülüğe daha iyisinin vuku bulabilmesi için izin verdiği görüşüyle Gazzâlî’nin görüşlerini yanlışlamıştır. Bir sonra ki bölümde ise Gazzâlî’nin görüşleri on sekiz madde halinde sıralanmıştır.(Giles of Rome, 1944, s.37-47.)

Onuncu bölümde Kindî eleştirilerin hedefindedir. Sihir Sanatları Teorisi Üzerine ve Yıldızların Yansımaları risaleleri Ortaçağ Batı Düşüncesinde şöhret bulmuştur. Risaledeki görüşlerden dolayı Giles tarafından eleştirilen Kindî, gelecekte olacak ve geçmişte olacak her şeyin semavi kürelere bağlaması ve âlemde gerçekleşen her şey zorunluluk nedeniyle gerçekleştiği görüşleri dolayısıyla yanılgıya düşmüştür. Tanrı hakkında konuşmanın ancak olumsuzlama yoluyla mümkün olabileceği ve semavi kürelerin iradi eylemleri baştan sonuna kadar yönetebileceği görüşlerinden dolayı da Giles tarafından itham edilmektedir. Akabinde olan bölümde ise Kindî’nin yanılgıları on beş madde halinde sıralanmıştır. (Giles of Rome, 1944, s.47-59.)

Son iki bölüm İbn Meymun’a ayrılmıştır. Kafası Karışıklara Bir Rehber adlı eser Palermolu John tarafından Latinceye çevrilmiştir. Bu çeviriden alıntılar yapan Giles İbn Meymun’u her ne kadar kutsal öğretilere uyması hasebiyle takip etse de teslise karşı tutumu ve hatta teslisin ahmakça bir inanış olduğunu savunması yönüyle eleştirmektedir. Ayrıca semavi kürelerin canlı olması, âlemde hiçbir şeyin yeni baştan yaratılamayacağı, Tanrı’nın bir cevher olmaksızın herhangi bir araz yaratamayacağı ve nebevi buyruklar olmadan insanın mutlu bir hayat yaşayabileceği meselelerini İbn Meymun’un yanılgıları içeresinde saymaktadır. Son bölüm olan on üçüncü bölümde de filozofun yanılgılarını on beş maddede özetlemektedir. (Giles of Rome, 1944, s.59-67.)

Giles eserinin kapanışını dua ile yapmaktadır. Son paragraf olan dua metninde amacını hakikati açıklamak ve Katolik inancı savunmak olduğunu açıklamaktadır. (Giles of Rome, 1944, s.67.)Amacını gerçekleştiren Giles Ortaçağ düşüncesine İslam filozoflarını ve takipçileri olduğu Aristoteles’i yanılgılarından dolayı itham eden bir eser bırakmış ve Ortaçağ Batı düşüncesinde İslam felsefesinin konumu hakkında canlı bir delil sunmuştur. Bu yönüyle değerli olan bu eser ayrıca tercüme eksikliğinin üzerine bina edilen fikirlerin oluşturduğu yanlış algıları da gözler önüne sermektedir.

Sonuç

 Ortaçağ Batı Düşüncesinde de aynı şekilde yunan felsefesi İslam filozofları aracılığıyla tercüme yoluyla Batıya aktarılmış, Hristiyan inancı da Aristoteles temelli felsefesi ile çatışmalar yaşamıştır. Ortaçağ Batı düşüncesinde de tenkit türü eserler Aquinas’ın Summa Contra Gentiles’i başlamış öğrencisi Giles tarafından devam ettirilmiştir. Filozofların eleştirildikleri noktalar Hristiyan vahyine dair olan zıtlıklardır. Errores Philosophorum da aynı şekilde kitapta bahsi geçen filozofların düşüncelerini Hristiyan düşüncesine aykırılık yönünden değerlendirmektedir. Reddiye türü eseri ile Hristiyan vahyini paganların düşüncelerine karşılık korumak istemiştir.

Türkçeye  Filozofların Yanılgıları adıyla çevrilen bu eser felsefe tenkiti yapmamakta aksine filozofların yorumlama konusunda hataya düştüklerini ifade etmektedir. Romalı Giles’in felsefeye ilgisi ve yanı sıra bilgisi aldığı eğitimden açıkça belli olmaktadır. Romalı Giles kitabında filozoflara ait görüşlerin yanılgıların Aristoteles temelli  “Hiçbir şey yoktur ki önceki bir hareketin sonucu olarak meydana gelmemiş olsun” (Aristoteles, 2010, s. 1062b 24-26, 1032b, 30-32) önermesinden kaynaklandığını ifade etmektedir. Filozofların inanç sistemlerine aykırı görüşlerini reddetmekte fakat felsefeye mesai harcamak hususunda bir beis görmemektedir.

 Errores’te ise argümanlar maddeler halinde yazılmakta uzun analizlere, delillendirmelere rastlanmamaktadır. Hacim olarak küçük olan bu eserde filozofların görüşleri kutsal kitap ve azizlerin görüşleri kapsamında değerlendirilmekte ve söz konusu iddiaların doğruluğu ve yanlışlığı kutsal kitap üzerinden ifade edilmektedir.

Sonuç olarak Errores Philosophorum’un temel dayanak noktası vahye uymayan Aristoteles felsefesinin tenkitidir. Bu tenkitler İslam felsefesine ve filozofların düşüncelerine ket vurmamış tartışılan konular modern felsefeye din felsefesi yoluyla taşınmış ve din felsefesinin gündemi olmuştur.


Kaynakça

  • Akdağ, Ö. (2016). Roma’lı Giles ve ‘Errores Philosophorum’ İsimli Eser Üzerine. Bilimname, XXX(1), 223-237.
  • Aristoteles. (2010). Metafizik (A. Arslan, Çev.). İstanbul: Sosyal Yayınlar.
  • Giles of Rome. (1944). Errores Philosophorum. Çev. John O. Riedl. Milwaukee, Wisconsin: Marquette University Press.
  • Roberto Lambertini(2019). https://plato.stanford.edu/entries/giles/ (16.01.24)
Semra Kızılarslan
Semra Kızılarslan
Ankara Üniversitesi İngilizce İlahiyat bölümünden mezun oldu. Aynı üniversitede yüksek lisansını Felsefe ve Din Bilimleri İslam Felsefesi Ana Bilim dalında yaptı. Yüksek lisansını “Sühreverdî ve Leibniz’de Nur/Monad Anlayışları: Mukayeseli Bir Yaklaşım” adlı tezle tamamladı. Frankfurt Goethe Üniversitesi ve Bayreuth Üniversitesi’nde birer yıl değişim programları ile eğitim gördü. Ankara Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri İslam Felsefesi Ana Bilim dalında halen doktora yapmaktadır. Din Felsefesi ve Felsefe Tarihi, Antik Yunan Felsefe Tarihi ile yakından ilgilenmektedir. İngilizce, Almanca ve Farsça bilmektedir. Çeşitli akademik dergilerde yazıları mevcuttur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Önerilen Yazılar