17 Mayıs Cuma, 2024

Felsefe Yazıları

Benzer Yazılar

Kuteybe b. Müslim’in Seferleri

EDİTÖR:
Çağla Büşra Karakuş

Kuteybe b. Müslim

669 yılında Basra’da doğan Kuteybe b. Müslim, Kays Aylan kabilesinin Bahile kolundandır. Babası Müslim b. Amr, Bahile kolunun lideridir. (İsmail Yiğit, s. 490.)  Kuteybe b. Müslim’in 13 kardeşi vardı. Bunlar; Beşşar, Ziyad, Abdulkerim, Abdullah, Salih, Abdurrahman, Hammad, Zerika, Dırar, Amr, Mabed, Hüseyin. Taberi ise Kuteybe’nin 11 kardeşi olduğunu söylemektedir. Bu sayı kaynaklara göre farklılık göstermektedir.

Abdulmelik zamanında Irak valiliğine getirilen Haccac, idari alanda yetiştirilmek üzere okul kurmuştu. Kuteybe b. Müslim ise Haccac’ın kurduğu okullarda okudu. Kendisini bu okullarda geliştirerek büyük bir idareci ve komutan seviyesine çıkardı. Bu sayede Haccac’ın gözüne girdi ve en yakın adamlarından biri oldu. Zaten okulu da dereceyle bitirmişti. (Muhammed Aslan, s. 16.) Gençlik hayatı hakkında bu bilgiler dışında pek fazla bir bilgi yoktur.

Kuteybe b. Müslim’in Seferleri

Abdullah b. Carud, 695 yılında Basra’da Haccac’a isyan etti. Bu isyan da Haccac’a yardım eden Kuteybe b. Müslim idi. Kuteybe, isyanı kontrol altına aldı ve Haccac’ın gözüne girdi. Kuteybeyi’de yanına alan Haccac, kendisine isyan eden bir başka Harici lideri Şebib b. Yezidi’de yendi. Bu başarılarından dolayı Kuteybe b. Müslim, Haccac’ın yardımıyla 702 yılında Rey’e vali tayin edildi. (İsmail Yiğit, a.g.a. s. 490.) Daha sonra Kuteybe, 704 yılında Horasan Valisi oldu. Horasana giden Kuteybe, Mufaddal’ın orduyu sefere hazırladığını gördü. Kuteybe, Merv’in ordu komutanlığını İyas b. Abdullah b. Amr verdi, vergi işlerini ise Osman es-Saidi’ye devretti. (İbn’ül Esir, s. 469-470.)

Maveraünnehir Seferleri

Haccac, Kuteybe’ye mektup göndermişti, Belh Nehrini geçip oradaki beldelerin fethedilmesini buyurdu. Kuteybe mektubu alır almaz ordusunu hazırladı ve Merv ile Amüye şehri arasındaki çölü geçti. Belh Nehrini geçtiğini duyan Çağatay Meliki Nişel Ayser, Kuteybe’yi karşıladı ve ona hediyeler verdi ve bağlılığını bildirdi. Daha sonra Keftan Meliki de Kuteybe’nin yanına gelerek ona hediyeler getirdi. Kuteybe şehirden ayrılınca Toharistan’ın şehirlerinden Ahirun ve Şuman üzerine yürüdü. Kuteybe buranın melikleri ile fidye karşılığında antlaşma sağladı. Antlaşma sonrasında Kuteybe Merv’e geri döndü. (705) (Taberi, s. 231.)

Beykend’in Fethi

Merv’e gelen Kuteybe, Toharistan’ın Türk hükümdarı Nizek Tarhan’a bir elçi gönderdi ve kendisine biat etmesini istedi. Nizek Tarhan bu teklifini kabul etti ve elinde bulunan esirleri de serbest bıraktı. Daha sonra Kuteybe 706 yılında Beykend’e doğru sefere çıktı. Beykend halkı Soğd halkından yardım istediyse de savaşı Kuteybe kazandı, savaşta birçok insan öldürüldü ve esir alındı. Sonra barış yapıldı lakin yapılan barış sonradan bozuldu. Her ne kadar barış istenildiyse de Kuteybe bunu kabul etmemiş eli silah tutan herkesi öldürtmüştür. Bunun yanında altın ve gümüş birçok kap ele geçirildi. (Halife b. Hayyat, s. 255.) Nerşahi, Tarih-i Buhara adlı eserinde Beykend’in tamamen yerle bir olduğunu, yaşayan bir tane bile canlının kalmadığını söylemektedir.

Kuteybe, Beykend’i fethettikten sonra Hanbun, Tarab ve birçok köyü ele geçirip Verdane şehrine gitti. Bu sırada birçok köyden asker toplandı ve toplanan bu askerler Soğd meliki Tarhun’un ordusuna katıldı. Bunun yanında Hanek Hudat ve Verdan Hudat’ta ordusu ile savaşta yer aldı. Paralı askerleri olan Melik Kur Mağanün’de 40 bin kişilik ordusuyla Kuteybe’yi yenmek için geldi. Taberi bu sayının 200 bin olduğunu söylemektedir. Kuteybe, bu kadar büyük bir ordu ile başa çıkamayacağını anladı. Kuteybe’nin yanındaki Hayyan en-Nebati bu duruma bir çare buldu ve Tarhuna elçi gönderdi. Tarhuna dedi ki:

‘’Mülk senden gitmiş, senin haberin yok’’ dedi. Tarhun ‘’Nasıl?’’ diye sordu. Hayyan, ‘’Biz burada, hava sıcak olmasına rağmen bu kadar dayandık. Şimdi hava soğuktur ve bizim gitme vaktimizdir. Biz burada olduğumuz zaman bu Türkler bizimle savaşıyorlardı. Biz buradan gittikten sonra seninle savaşırlar. Soğd vilayetinin her yeri güzeldir. Türkler sana sıkıntı çıkartır, beldeni ele geçirir’’ dedi.

Tarhun çareyi Kuteybe ile barış antlaşmasında buldu. Kuteybe’nin savaştan kurtulması Tarhun sayesinde oldu. Tarhun Türklere, Haccac’ın büyük bir ordu hazırladığını ve buraya doğru geleceğini söyledi. Bu durum Türkleri korkuttu ve Türkler geri çekilip beldelerine gitti. Kuteybe böylelikle büyük bir hezimete uğramaktan son anda kurtuldu. (707) (Narşahi, s. 72-74.)

Buhara’nın Fethi

 Haccac’ın emri ile 708 yılında Buhara’ya giden Kuteybe, Serden Cizat ile savaş yaptıysa da zafer kazanamadı. Bu sırada Mesleme b. Abdülmelik, Azerbaycan da Türkler ile savaştı. Birçok kaleyi ele geçiren Mesleme, Taderbend’e kadar ilerledi. Kuteybe, Buhara’yı ele geçirememişti ve buraya 709 yılında bir daha sefer düzenledi. Kuteybe’nin Buhara’ya geleceğini duyan Serden Cizat, birçok bölgeye adam gönderip kendisine asker istedi. Lakin yardıma gelecek olan askerler gelmeden Kuteybe Buhara’ya ulaştı. Buhara’da Serden Cizat ile 1 saat sürecek bir savaşa tutuştu ve savaş sonucu tekrar yenilgiye uğradı. Kuteybe, Temimoğulları’ndan Vekil b. Ebu Esved’i yanına çağırarak Türklere karşı savaşmak üzere kendisinden yardım istedi. Türklerle tekrar savaş haline giren Kuteybe, yine zor durumda idi. Kuteybe bu işe çok sinirlendi ve şöyle dedi:

‘’Her kim Türklerden bir baş getirirse ona yüz dirhem akçe veririm.’’

Çok zorlu bir savaş sonucu Arap ordusu, Türkleri yendi. Türklerin liderinin başını getirdiler ve 100 dirhem akçe aldılar. Daha sonra Kuteybe, ordusu ile Merv’e döndü. Buhara Türklerinin hezimete uğradığını gören Türk Meliki Tarhun ise Kuteybe ile barış antlaşması imzaladı.

Neyzek İsyanı ve Talkan’ın Fethi

Daha sonra Kuteybe, Neyzek isyanı ile karşılaştı. Neyzek, Talkan’a ve birçok beldeye mektup göndererek, Kuteybe’nin görevden alınmasını ve kendisine yardım edilmesini istedi. Bu isyanı işiten Kuteybe, Horasan’dan asker toplayarak 12 bin civarı asker ile Talkan’a geldi. Talkan şehrine giren Kuteybe askerlerine şunu söyledi:

‘’Talkan halkını kılıçtan geçiriniz. Ne kadarını kırabilirseniz kırınız’’ dedi.

Talkan’a giren Arap ordusu, sayısız insanı katletti. Taberi’nin anlatımına göre, ölen insanlar 4 fersah (20 km) yol boyu iki taraflı birbirine birleşmiş ceviz ağacı dallarına asılmıştı.

Kuteybe daha sonra beldeleri aşarak Neyzek’in bulunduğu kaleye muhasara altına aldı. Yiyecek ve içeceği biten Neyzek, Kuteybe ile barışmak için yanına gitti. Kuteybe’nin yanına giden Neyzek, yanındakilerle birlikte çadıra kapatıldı. Haccac bu durumu öğrendiğinde, Kuteybe’ye emir gönderdi ve hepsinin öldürülmesini istedi. Bu durumda Kuteybe, Neyzek ile yanındaki 700 kişinin kafasını kesti ve Haccac’a gönderdi. Bu olayı da kapatan Kuteybe Merv’e geri döndü. (709-710) (Taberi, s. 240-247)

Semerkand’ın Fethi

Kuteybe daha sonra 711/712 yılında Soğd diyarına doğru ordusuyla hareket etti. Soğd diyarının en büyük şehri olan Semerkant’a geldi ve burayı aylarca kuşatma altına aldı. Her ne kadar kuşatma sürdüyse de burayı ele geçiremedi. Bir plan yaptı ve plana göre kutular hazırlattı. Bu kutu içeriden açılıyordu ve içine birkaç tane mızraklı, kılıçlı askerlerden koydu. Semerkand’ın beyine:

‘’Mademki öyledir. Ben de Sağaniyan ve çevresine gidiyorum, şehri ele geçiremedim, lakin elimdeki çok fazla mal ve yük var, ben diğer beldeleri ele geçireceğim ve sende bu kutulara ben gelene kadar sahip çık’’ dedi.

Şehrin beyi bu durumu olumlu karşıladı ve kutuları şehrin içine aldı. Gece olunca kutulardaki askerler dışarı çıktı ve kapıdaki bütün bekçileri öldürdüler. Ordusu ile şehre giren Kuteybe, birçok insanı öldürdü ve Semerkant’a hâkim oldu. Semerkant’ın beyi’ de yer altı tünellerini kullanarak şehirden kaçtı. Buraya da vali atayan Kuteybe daha sonra Merv’e geri döndü. (Ebu Hanife Ed-Dineveri, s. 388-389.)

Kaşgar’ın Fethi ve Çin ile olan ilişkiler

Ertesi yıl Kuteybe, Şaş ve Fergana beldelerini de fethetti ve Orta Asya’ya doğru yayılmaya devam ederken Haccac’ın ölüm haberi geldi. Seferlerini durduran Kuteybe, ordusunu dağıtıp Merv’e döndü. Merv’e dönen Kuteybe yeni halife Velid’e bağlılığını bildirdi. Velid ondan çok memnun kalmıştı ki, seferlerine devam etmesini istedi. 715 yılında seferlerine devam eden Kuteybe, Çin sınırlarına yakın olan Kaşgar’a doğru sefere çıktı. (İsmail Yiğit, s. 491.) Kaşgar’a varan Kuteybe, burayı ele geçirdi ve birçok ganimet elde etti. Çin meliki, Kuteybe’ye elçi göndererek kendilerini ve dinlerini tanıtacak bir elçi göndermesini istedi. Kuteybe, on kişi seçti ve yanlarına değerli hediyeler vererek Çin’e gönderdi. Elçileri karşılayan Çin meliki, elçileri huzura alarak din ve savaş yöntemleri hakkında bilgi edindi. Çin meliki elçilere, kendileri ile bir savaş olmaması için ona cizye, genç köleler ve bir avuç toprak göndereceğini söyledi. Kuteybe, cizyeyi kabul etti ve Çin topraklarına girmedi. Zaten bu sırada halife Velid ölmüştü. (İbn’ül Esir, Cilt: 5, s. 14-15.)

Kuteybe’nin Ölümü

Halife Velid öldükten sonra yerine geçen Süleyman b. Abdülmelik, Kuteybe’yi ve Haccac’ı pek sevmiyordu. Çünkü taht kavgasında ikisi de Velid’in yanında yer almıştı. Kuteybe bu durumu bildiğinden çok korkuyordu. Bu yüzden Süleyman’a üç mektup gönderdi. Birinci mektupta bağlılıklarını bildirdiğini söylüyordu. İkinci mektupta, görevde kalması gerektiğinden ve görevde olduğu sürece fetihlerin süreceğinden bahsediyordu. Üçüncü mektupta, eğer kendisinin azledilmesi durumunda isyan edeceğini ve hilafet tahtına darbe yapacağından bahsediyordu. Bu üç mektup Halife Süleyman’ın eline ulaştı.

Halife Süleyman, mektupları okuduktan sonra Kuteybe’nin görevde kalacağına dair yemin etti. Lakin Kuteybe çoktan isyan etmişti bile. Kuteybe isyana çevresindeki birçok kişiyi davet etmişti. Lakin Kuteybe’nin isyanına katılmadılar ve Kuteybe kabile liderlerine ağzına geleni söyledi. En sonunda Kuteybe, Temimli lider Veki b. Hassan b. Ebu Sud ve halifeye bağlı olduklarını söyleyen kişiler tarafından 715 yılında eşi, bir çocuğu ve beş kardeşi ile Horasanda katledildi. (İbn’ül Esir, Cilt: 5, s. 18-19.)


Kaynakça

  • Ebu Hanife Ed-Dineveri, el-Ahbaru’t-Tıval (Eskilerin Haberleri), (çev. Zekeriya Akman, Hüseyin Siyabend Aytemür), Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2022.
  • Halife b. Hayyat, et-Tarih (İlk Kronolojik İslam Tarihi), (çev. Ömer Sabuncu, Mahmut Sabuncu), Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2019.
  • İbn’ül Esir, İslam Tarihi (El Kâmil Fi’t Tarih Tercümesi), (çev. M. Beşir Eryarsoy), Bahar Yayınları, İstanbul, Cilt: 4, 1991.
  • İbn’ül Esir, İslam Tarihi (El Kâmil Fi’t Tarih Tercümesi), (çev. M. Beşir Eryarsoy), Bahar Yayınları, İstanbul, Cilt: 5, 1991.
  • İsmail Yiğit, ‘’Kuteybe b. Müslim’’, TDV İslam Ansiklopedisi, Ankara, Cilt: 26, 2002.
  • Muhammed Aslan, Kuteybe b. Müslim ve Zamanı, Yüksek Lisans Tezi, Kayseri, 1986.
  • Narşahi, Tarih-i Buhara, (çev. Erkan Göksu), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2013.
  • Taberi, Tarihi-i Taberi, (çev. M. Faruk Gürtunca), Sağlam Yayınevi, İstanbul, 2021.
Mehmet Akif Akmeşe
Mehmet Akif Akmeşe
2000 Yılında Antalya da doğdu. 2022 Yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi Tarih Bölümünden mezun oldu. Teoloji, Antropoloji, Arkeoloji, Felsefe ve Tarih ile ilgilenmekte...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Önerilen Yazılar