"Bu şey her şeyi yutar;
Kuşları, hayvanları, ağaçları, çiçekleri;
Demiri kemirir, çeliği ısırır;
Sert taşları öğütür;
Kralı öldürür, şehri yıkar,
Dağı bile ezer." (The Hobbit filminde Gollum'un Bilbo'ya sorduğu bilmece; cevabı yazının sonunda.)
Bugün, dün,...
Hiç İtalya’ya gittiniz mi? Gittiyseniz Romalıların meşhur “Chi va a Roma e nun vede la Ritonna asino va e asino ritorna.” ''Roma'ya seyahat eden ve Pantheon'u ziyaret etmeyen budala olarak gelir ve...
ÖZ
Popülizmin siyasette kullanımından öte son çeyrek yüzyılda dünyada artan sağ popülist liderleri ele alacağız. Sağ popülist liderlerin ‘karizmatik otorite’lerine Weber açısından bakarken aynı zamanda liderlerin toplumu bir arada tutmak için uyguladıkları ‘kolektif bilinç’ meselesini...
Sanat, özgün ve özerk bir kimlik arayışının entelektüel etkinlik alanıdır. Sanatın birey üzerinde kendi olmayı öğreten bir özgürleşme öğretisi vardır. Sanatçı ise kültürel ve etik koşulların biçimlendirdiği bir benlikten ayrılarak kendi özerk kimliğini oluşturma doğasına sahiptir. Bununla birlikte sanatçı, bilinen toplumsal normlara karşı bağımsızlaşma yolunu seçer.
İslam filozoflarının düşünceleri tercüme yoluyla 12 ve 13. yüzyıllarda Batı’ya aktarılmıştır. İslam dünyasında olduğu gibi felsefi düşüncenin vahye uygunluğu Batı’da da tartışılmış ve bu yönde dönemin ünlü teologları tarafından reddiyeler yazılmıştır. Hristiyan vahyini korumak amacıyla ortaya çıkan reddiye türü bu eserler Ortaçağ Batı Düşüncesine canlılık katmıştır. İslam filozoflarına yönelik ilk reddiye Thomas Aquinas’a (1225-1274) ait Summa Contra Gentiles adlı eserdir. İslam filozoflarına yönelik özellikle Meşşâî filozoflara karşı bir diğer eser ise Errores Philophorum’dur. Bu eser Thomas Aquinas’ın öğrencisi Romalı Giles’e (1247-1316) aittir. Bir Ortaçağ Batı Düşüncesi ürünü olan Errores Philosophorum felsefe ve din çatışmasını gözler önüne seren bir çalışmadır. Hristiyan inancını Aristoteles’e karşı müdafaa eden bu eser felsefenin din karşısındaki konumunu da ortaya sermektedir.