Benliğini bilmek var olana mı esastır, kendini yoktan var edebilene mi? Varlık var olduğu için mi varlığını bilir ve tanır, yoksa benlik denilen o şey kişinin kendisini aşmasıyla maddesel olan her şeyden kurtulmasıyla mı...
Dünyada birçok alanda yankı uyandıran İkinci Dünya Savaşı, adını büyük bir yıkımla insanlığın tarihine yazarken aynı zamanda toplum üzerinde meydana gelen düşünsel ve sanatsal anlamdaki değişimleri de körüklemiştir. Yaşanan bu savaşın Japon sinemasında gösterdiği değişim ise Japon Yeni Dalga Akımı olarak karşımıza çıkmıştır. Bu akımın en bilinen yönetmenlerinden biri olan Hiroshi Teshigahara'nın kimlik arayışına, ben-öteki problemine ve insanın kendini anlamlandırma yolunda girdiği mücadeleye sanatsal bir atıfta bulunduğu Tanin No Kao isimli eseri, savaş sonrasında Japon insanının içsel bunalımlarını sinematik şekilde gözler önüne sermiştir. Yönetmen bu evrensel durumun sonucunda personasıyla yüzleşmek zorunda kalan bireyleri Lacanyen bir bakış açısıyla izlememizi sağlayarak filmin altyapısına psikanalitik ve felsefik bir zemin inşa etmiştir. Bütün bunlar bir arada ele alındığında ortaya Japon Yeni Dalgası'sının meşhur Tanin No Kao (Bir Başkasının Yüzü) isimli filmi ortaya çıkmaktadır.