Gottfried Wilhelm Leibniz (1646-1716), on yedinci yüzyıl rasyonalizminin Descartes ve Spinoza’dan sonra son büyük temsilcisidir. Yeniçağ Alman felsefesinin kurucu filozofu Leibniz Alman düşünce tarihinde önemli bir yer işgal etmektedir. Ömrü boyunca bin yüz kişi ile mektuplaşmış, on beş bin mektup yazmış (mektup dili olarak Latince, Almanca ve Fransızca kullanmıştır), muazzam bir külliyata sahip prolifik bir filozoftur.
Binlerce sayfa tutan anılar, denemeler ve taslaklarına rağmen sadece iki büyük yapıtı bulunmaktadır, bunun sebebi ise teoriler ve doktrinlerden ziyade pratik hayata adapte olan bir felsefe üretmeye çalışmasıdır. Bu uğurda birçok siyaset ve bilim adamıyla mektuplaşması ve birçok ülkeye yolculuklar düzenlemesidir. Bir magnum opusu olmayan filozofun töz metafiziğini ele alan Monadoloji ve bu çalışmayı destekler nitelikte olan Teodise adlı çalışması Leibniz’in metafizik öğretisini okuyuculara sunmaktadır. Mesaisinin çoğunu bir bilimler akademisi oluşturmaya harcamıştır. Günümüzde bile yayınlanmamış yazıları bulunmaktadır. Filozof yönünün yanında Leibniz dahi bir matematikçi olarak Newton ile beraber differential ve integral hesabını bulmuş ve geliştirmiştir. Hayatının son dönemlerinde matematiğe dair buluşlarında Newton ile belli spekülasyonlara da adı karışmıştır.
Leibniz ve İnsani Düşünceler Ansiklopedisi
Leibniz için matematik ve fizik filozofun metafiziğine aracı bir rol üstlenmektedir. Bu sebepten dolayı Leibniz matematik bulgularını felsefeye iletmek istemekte ve hayatı boyunca kavramlarla da hesap yapabilmenin yollarını aramaktadır. O, matematikte bulunan toplama ve çıkarma gibi hesaplar gibi kesin sonuçlara felsefede de ulaşmayı amaçlamaktadır. “İnsani Düşünceler Ansiklopedisi” adlı çalışması üstünde yoğun bir mesai harcayan Leibniz oluşturduğu temel kavramlar için birçok sembol üzerinde denemeler yapmıştır. Bu uğurdaki çalışmalarının nihai amacı evrensel bir bilim dili oluşturmaktır fakat düşündüğü bu projeyi hayata geçirmeye ömrü ifa edememiştir.
Leibniz ve Çalışma Yaptığı Alanlar
Kendisi hakkında biyografilerinde son evrensel deha ifadeleri kullanılmıştır. Bir ahlak felsefesi profesörünün oğlu olarak başarılı bir okul hayatına sahip olan Leibniz, felsefe ve hukuk alanlarında master derecelerine ulaşmış, diplomat, mühendis, avukat, politika danışmanı gibi çeşitli görevlerde bulunmuştur. Polimat bir düşünür olarak metafizik, epistemoloji, mantık, din felsefesi, matematik, fizik, jeoloji, hukuk ve tarih alanlarında uzmanlaşmış ve eserler vermiştir. Henüz genç yaşında iken babasının kütüphanesine erişim sağlamasıyla Latincede çok iyi bir şekilde ilerleme kaydetmiş, şiir, tarih, teoloji ve Aristoteles felsefesi okumaları yapmıştır. Bu alanlara hakimiyetinden dolayı Diderot, onun hakkında kimsenin onun kadar okumadığını, yazmadığını, yoğunlaşıp çalışmadığını ifadelerinde bulunmuştur.
Leibniz hem düşünce hayatında hem de pratikte ona yardımcı olabilecek Antoine Arnauld, Nicholas Melabranche gibi filozoflarla ve nüfuzlu insanlarla tanışmış ayrıca Descartes ve Pascal’ın yayınlanmamış eserlerine ulaşabilmiştir. Özellikle Pascal’ın matematik hakkındaki manuskriptlerini incelemesi ile bir hesap makinesi oluşturmuş ve 1673 yılında bunu Royal Society olarak isimlendirilen Bilimler Akademisine sunmuştur. 1676 yılında ise Spinoza ile tanışmıştır. Düşünce hayatının gelişmesinde büyük etkileri olan bu hamleler ile döneminin diğer düşünürlerinden kolaylıkla ayırt edilmesi kolaylaşmıştır. İlimler konusunda çok yönlülüğü, hakkında tek bir düşüncenin veya kimliğin oluşması konusunda güçlükler yaratmıştır hatta biyografisini yazan biri olarak Fontenelle; “eskiler birçok Herkül’den tek bir kişi yapmışlardı; biz tek bir Leibniz’den birçok alim yapacağız” diyerek Leibniz’in prolifik yönüne dikkat çekmiştir.
Modern felsefeye adını nakşeden Leibniz,1980 öncesinin verilerine göre metafizik ve ontoloji alanlarında 806, matematik alanında 552, mantık hakkında 430, epistemoloji alanında 282 ve fizik bilimlerinde 220 çalışma ile hakkında her alana temas eden çeşitli bibliyografyanın oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu alanların haricinde etik ve pratik felsefe alanlarında 154, hukuk ve siyaset felsefesi alanlarında 135 ve teoloji ve din felsefesi alanları hakkında 122, dil ve edebiyat çalışmaları ile ilgili 98, tarih felsefesi hakkında 79 ve tıp alanında 54 eserin husule gelmesini sağlamıştır. Kendisi ve düşünce dünyası hakkında yazılan birçok alana dokunan bu eserler çok yönlülüğüne işaret etmektedir.
Leibniz’in Anlaşılmazlığı
Leibniz hakkında net yorumların yapılması hayli güçtür. Bunun sebebi hayatı boyunca dağınık bir şekilde birçok yarım kalan projeye mesai harcaması ve aynı zamanda görüşlerinde tek bir çizgi tutturmayıp birtakım değişikliklere gitmesidir. Aynı sebeplerden ötürü magnum opus denilebilecek bir eser ortaya koyamamıştır. Düşüncesinin özünü aktaran bir eser ortaya koymamış, düşünceleri taslaklar ve mektuplar halinde dağınık bir halde kalmıştır. Günümüzde bile yayınlanmamış yazıları mevcut olup Leibniz’in düşünce dünyasına ancak birkaç akademisyen vakıf olmuştur. Leibniz aynı durumdan mağduriyetini çağdaşlarından olan bir düşünüre kimsenin kendisini tanımadığını sadece yazıları üstünden bir Leibniz düşüncesine sahip olduğundan yakınarak ifade etmektedir.
Muhtelif eserlerinde ve mektuplarında görüşlerinden dolayı bazı bilim adamlarınca ilkesiz, fırsatçı bir saray adamı olarak görülmüştür. Fikirlerini açığa çıkarmasından dolayı maruz kaldığı bu eleştirilerden ya da bir barış ortamı sağlama isteğinden dolayı çarpıcı felsefi görüşlerini kendine saklamıştır.
Leibniz’in akademik hayatı geleneksel skolastik düşünce ve Rönesans Hümanizminin bir sentezi olarak görülmektedir. Vefat eden babasının kütüphanesi hasebiyle bir yandan Platon’u, Aristoteles’i okurken diğer yandan Descartes’i, Hobbes’u okumuştur. On beş yaşlarında skolastik düşüncenin ürünlerini iyice kavramıştır. Leibniz modern felsefeye karşı ihtiyatlı tavrı onu Platon ve Aristoteles felsefesine götürmüştür. Buradan anlaşıldığı üzere Leibniz felsefesi Modern felsefenin önemli temsilcileri olan Descartes, Hobbes ve Spinoza’ya karşı bir tepki hareketi olmuştur. Leibniz, Yunan filozoflarının mekanik ve hareket yasalarının nihai nedeninin metafizikte aranması görüşüne katılarak ömrü boyunca tüm yazılarını metafizik anlayışının bir ispatı olarak kaleme almıştır.
Leibniz ve Tamamlanmamış Projeleri
Bitirilmemiş projelerinden biri olan Catholic Demonstrations da ilk dönem metafizik görüşleri yer almaktadır. Varlık felsefesinin temelini oluşturan töze dair tartışmalar hayatının erken döneminde ortaya çıkmıştır. Bu projede Leibniz amacını mezhepsel barışın ötesinde felsefi bir barışın sağlanması olarak ifade etmektedir. Çünkü Leibniz için felsefe kültürel bir ilerleme göstermektedir. Leibniz’in tüm projelerin üstünde olan Scienta Generalis ile tüm uzlaşmazlıklar giderilecek ve felsefi bir huzur ortamı sağlanacaktır. Leibniz döneminin felsefe tartışmalarının ötesinde hatta On yedinci yüzyıl felsefesini aşacak tüm bilim ve sanatları kuşatan bir eser sunmak istemiştir. Leibniz’in hayatı boyunca savunduğu ve geliştirdiği tüm görüşler bu amaca hizmet etmektedir. Alman filozofu olmanın üstünde Kutsal Roma-Germen İmparatorluğunun bir filozofu olan Leibniz milletine ve dinine hizmet etmeyi şiar edinmiştir. Bu sebepten ötürü Leibniz’in birçok insanın ömrü boyunca okuduğu kadar kendisinin yazdığı ifade edilmektedir. Leibniz hayatı boyunca fizik ve matematik, etik alanlarındaki çalışmaları metafizik anlayışının gelişmesinde bir aracı görevi üstlenmiştir.
Leibniz hayatı boyunca anlaşılamayan ve kabul görmeyen filozoflardan biri olmuştur. Yarım kalan projeleriyle, mektuplarıyla ve yayınlanmış iki eseriyle anlaşılmayı beklemiş midir bilinemez. Bilinen şu ki dehasına yeterince övgüyü yaşamında alamamış yalnız bir filozof olarak yaşamdan ayrılmıştır. Öyle ki bir saray adamı olarak nitelenen filozofun cenazesi sıradan bir vatandaş gibi icra edilmiştir. Ölmeden önce yazdıklarından dolayı yargılanmamak için el yazma eserlerinden bazılarını yakmıştır. Yaşamında düşüncelerinden yargılanmaktan imtina gösteren filozof kendisinden sonra da bir olumsuz Leibniz algısı oluşturmamaya çalışmıştır.
Kaynakça
-
Antognazza, M. R. (2009). Leibniz: An intellectual biography. Cambridge University Press.
-
Arthur, R. T. W. (2014). Leibniz. Polity.
-
Gökberk, M. (1993). Felsefe Tarihi. Remzi Kitabevi.
-
Jolley, N. (Ed.). (1994). The Cambridge companion to Leibniz. Cambridge University Press.
-
Leibniz, G. W. (2011). Monadoloji ve ilgili yazılar, mektuplar (D. Çetinkasap, Çev.). Pinhan Yayıncılık.
-
Mercer, C. (2004). Leibniz and his master: The correspondence with Jakob Thomasius. In P. Lodge (Ed.), Leibniz and his correspondents (pp. xx-xx). Cambridge University Press.
-
Mercer, C. (2006). Leibniz. In D. Borchert (Ed.), Encyclopedia of philosophy (Vol. 5, pp. xxx-xxx). Macmillan Reference.
-
Russell, B. (1992). A critical exposition of the philosophy of Leibniz. Routledge.
-
Russ, J. (2013). Felsefe tarihi modern dünyanın yaratılması (Çev. İ. Yerguz). İletişim Yayınları.
-
Savile, A. (2000). Routledge philosophy guidebooks to Leibniz and the Monadology. Routledge.
-
Scruton, R. (1995). A short history of modern philosophy. Routledge.
-
Skirbekk, G., & Gilje, N. (2006). Antik Yunan’dan modern döneme felsefe tarihi (Çev. E. Akbaş & Ş. Mutlu). Kesit Yayınevi.
-
Sorell, T. (1993). The rise of modern philosophy: The tension between the new and traditional philosophies from Machiavelli to Leibniz. Clarendon Press.
-
Woolhouse, R. S. (1993). Descartes, Spinoza, Leibniz: The concept of substance in seventeenth-century metaphysics. Routledge.