31 Ekim 1996 yılında İstanbul'da doğdum. Annemin tabirine göre, 3 yaşımda kitapların resimlerine bakarak hikayeler uydururmuşum. İlkokul yıllarımda kısa hikaye çalışmalarım oldu, kendimi bildim bileli yazı yazıyorum.
Lisedeyken psikoloji alanına yöneldim ve öğretmenimin tavsiyesi üzerine Nietzsche okumaya başlamamla beraber tüm hayatım felsefeyle doldu. Bu durum belki biraz tanıdık gelebilir, insanlar genelde felsefe Nietzsche ile başlarlar, filozofumuz biraz aykırı olduğu için; ama benimkisi tavsiye üzerineydi, önce felsefesini okumaya başladım sonra da eserlerini. Lisede bana hep 'Nietzsche hatun' derlerdi, çünkü beni ne zaman görseler elimde bir Nietzsche kitabıyla dolaşırdım, bazı kavramları ve cümleleri anlamazdım, tekrar okurdum, başka kaynaklardan daha yalın anlatımlar bulup öğrenmeye çalışırdım; bugün de bu yöntemi kullanmaya devam etmekteyim.
Elbette felsefeye olan ilgim Nietzsche ile sınırlı kalmadı; üniversitede sosyoloji okudum ama seçtiğim dersler doğrultusunda kendimi hep felsefe bölümü öğrencisi olarak hissediyordum, bilgimin üzerine yeni bilgiler ve yeni filozoflar ekledim, ama Nietzsche'nin yeri hep ayrı kaldı.
Üniversite son sınıftayken, felsefe üzerine formasyon eğitimimi tamamladım ve P4C (çocuklarla felsefe) eğitimi aldım, atölye çalışmaları gerçekleştirdim; çocuklarla felsefe ve yaratıcı yazarlık atölyesine katıldım, bu alanda da bilgiler edindim. Daha önce yazarlık deneyimimi bir sosyoloji dergisinde gerçekleştirdim ancak maddi sebeplerden dolayı dergimiz kapatıldı. Şuan felsefe öğretmeni olarak çalışıyorum, aynı zamanda sosyoloji alanında tezli yüksek lisans eğitimime devam etmekteyim.
Bana göre felsefe, doğru soruları sorma pratiğidir; bu sorulara verilen cevaplar ise bakış açısına göre değişir, bu bağlamda da öznellik taşır ve yorumsaldır. Kendi sorularımı ve cevaplarımı paylaşmak için,
bu kez kendimce felsefeyi yazmak için buradayım.